Yeni sezon hazırlıklarının 2. etabına başlayan teknik ekip ve oyuncularımıza kolay gelsin diyorum ve Erzurum’da güzel ve faydalı geçececek bir kamp dönemi diliyorum. Ayrıca Erzurum’a giden Bursa basınına selamlar olsun.
Erzurum orda dursun, biz Bursa’dan devam edelim…
Gündemimiz de canımızı sıkan birkaç konu var özetle; iş dünyasının hakkını veremediği maddi destekler, Ali Ay’dan kalan şahsına borç yükü ve belli belirsiz saçmalayan trol takımlarının Bursaspor etrafındaki siyasi çemberi bozmak istemeleri…
Yıllardır söylenen, (maalesef) , iş dünyasının hakiki katkı vermeyişinin sebebi olarak gösterilen “güven vermeyen yönetimler” paradoksu çözülse de halâ hakiki desteği göremedik. Demek ki iş dünyasının arkasına saklandığı mazeret, aslında ceplerindeki akrepmiş.
Sağolsun, ciddi detek sağlayan Uludağ İçecek gibi, Matlı Holding gibi, Doruk Hastaneleri, Seyhanlar Marketler gibi kurumlar, samimiyet testini geçtiler. İşleri bol bereketli olsun inşallah.
Hoş, yaptıkları destekleri BTSO sahiplenmeye çalıştı ama ilkokul çocukları bile yemedi bu tiyatral senaryoyu.
Hakkını vererek gelecek olan desteklerin umuduyla, insan daha da sert sözleri içinde tutuyor inanın bu iş dünyası hakkında. Gemileri yakmak istemiyoruz.
Ali Ay mevzusu da nadasa bırakıldı ama konu ile ilgili son söylenenler yıl sonunu; Aralık ya da yeni yılın ilk ayı Ocak gibi sonuçlanacak gibi gösteriyordu, bekleyip göreceğiz.
Siyasi emeklerin için Bursaspor üzerinden de faydalanmak isteyen menfaatçilerin tuzağına da düşmedi taraftarlarımız.
Etkili bir güç haline gelen, siyasetten uzak alan olarak olusturulan Bursaspor çatısı, çok şükür, ayrıştırma ya da birbirine düşürme derdi olanlar tarafından yıkılamadı. Neden? Çünkü akıllandı bizim camia, çok ders çıkardı.
Kime, neden sahip çıkıldığını çok iyi biliyor Bursaspor’u sevenler.
Kendi siyasi düşüncesi dışında olanların desteğini de takdir edecek kadar olgunlaştı camiamız.
A partili de olsa B partili de olsa fark etmedi; destek verenlere teşekkür edildi, Bursaspor’un siyaset üstü duruşu daha da kuvvetlendi.
Bu pozitif durum bence artarak devam edecek. Hoş “menfaatçiler de” devam edecek ama kazanan Bursaspor olacak.
Lig statümüz yükseldikçe, üzerimize gelenler de artacak.
Daha çok yıpratmak için daha çok yalanlar atılacak, algılar yönetilmeye çalışılacak ancak camiamız, yönetimiyle, taraftarıyla daha da kenetlenerek, daha aklı başında, daha soğukkanlı davranarak tüm oyunları boşa çıkaracaktır.
Hele ki ben, bizlerin sosyal medyayı doğru ve güçlü kullanma becerisinin de arttığına inanıyorum artık. Sosyal medyanın doğru kullanımı konusunda da dersler çıkardık çünkü.
Ez cümle, Bursaspor ve Bursasporlular eskisinden daha güçlüyüz.
Daha tecrübeliyiz…
Mesela bizi savunduğumuz milli ve manevi değerlerle de vurmak isteyecekler. Bunun için Milli Marşımızı, vatan sevgimizi, terör karşıtlığımızı, Atatürk sevgimizi de kullanacaklar…
Kırmızı çizgilerini net belli eden Bursaspor, açık bir hedef gibi gözükse de artık zırhını giyinmiş, kılıcını kuşanmış bir savaşçı gibi herkesle mücadele edebilecektir.
Biz “birlik olmak” kavramını özümsedik artık.
Biz, içimizdeki salaklarla mücadele etmeyi de öğrendik, dışarıdaki salaklarla da öğrendik (!)
CİMER’e şikayet dilekçesi yazacağım yazıyı bitirince 🙂
Formalardan tutun da transferlere kadar tüm şikayetlerimi yazacağım.
Özellikle Sn.Enes Çelik başkanı ve yönetimini şikayet edeceğim 🙂
15 ayda nerden nerelere getirdi bizi, başımız dönüyor yeter artık 🙂
Saygılarımla…
Kaynak: bursasporx